1 Temmuz 2014 Salı

Schumi

Geçtiğimiz aralık ayında Michael Schumacher inanmakta güçlük çektiğimiz bir haberle karşımızdaydı. Formula 1 tarihinin en başarılı pilotu bir kaza sonucu ağır yaralanmış  şekilde hastaneye kaldırılmıştı. Yıllar boyu ekranlarda teknolojinin nimetlerini sonuna kadar kullanan araçlarda, türlü kazalara karışmış bir pilota böyle bir sonu yakıştıramamış olacağız ki, haberlerin ciddiyetini kavramakta güçlük çektik.

Bu yazıyı kaleme/klavyeye almaya başladığında vaziyet tam olarka buydu. İnanmıyordum çocukluğumun en büyük idollerinden birinin kayak tatili sırasında başını kayaya çarpıp günlerce komada kalarak hayata veda edeceğine. Yazımın temelinde de niye böyle bir vedaya hazır olmadığımı ya da kabul etmediğimi anlatmaya çalışacağım.

Formula 1 hafızam hiç de fena değildir, 90 ortalarında RAI'yle başlayan macera, yayınların Türkiye'ye gelmesiyle çocuk aklımda da anlamlanmaya başlıyordu.
1997 Monako GP
İlk hatıram, yıl:1997, yer: Monaco, spiker şöyle diyordu "Sanırım Michael Schumacher yağmura ayarlı araçla başlayacak", ne anlama geldiğini pek de anlamadığım bu sözler, kuru pistte yağmur ayarlarıyla yarışa başlayacak bir Ferrari'yi işaret ediyordu. Açıkçası bundan sonraki detayları çok anımsamıyorum, ama yarışın sonunda ıslak pistte Schumacher'in galibiyetine sevinişim hatırladıklarım arasında. Zaman biraz daha ilerliyor, bu kez yer İspanya, sezonun son yarışı, maaile, anneannemden, dayıma, anneme, babama ekran karşısındayız. kuzenim daha adını söyleyemediği Jacques Villeneuve'ü desteklerken ben Schumi'nin yanındayım. Yarışın büyük bölümünü önde götüren Michael son pitstoplar sonrası zaman kaybetmeye başlıyor, Villeneuve onu yakalıyor. Jacques bulduğu ilk fırsatı değerlendirmek için virajın iç tarafına daldığında, birden bir agresiflik hissediyorum. Sanki kahvede futbol maçı izliyormuşcasına "vur oğlum" diye geçiriyorum içimden, benim dememe gerek kalmadan iki araç çarpışıyor. Schumi'nin çaba göstermeden, öylece pozisyonu bırakmayacağını bilmenin mutluluğu, aracın kum havuzundaki görüntüsüyle şaşkınlığa dönüşüyor.  Kalan turlarda temposunu düşüren kanadalı pilot şampiyon olurken, ben ve binlerce Schumi taraftarı "seneye artık" diye iç geçiriyorduk.

1997 Avrupa GP

1998 Macaristan GP

Sene 1998, yer: Macaristan, Schumi'nin McLaren'lerden fazla pitstop yapacağı belli olmuş, gümüş oklardan neredeyse 20 sn çalması gerekiyor son pitstop öncesi, araç turlarca limitlerde gezdikten sonra pite dalıyor Schumi, 5-6 saniyelik bir farkla lider çıkmak için. Bu senede heyecan son yarışa taşınıyor, bu kez yer Japonya. Ancak her şey starttan itibaren ters gidiyor, önce araç stop ettiği için gridin sonuna atılıyor ardından da onca gayretin sonunda ulaştığı üçüncülükteyken, uyduruk bir kazadan kalan parçalar lastiğini patlatıyor Schumi'nin. Araç bir tur daha çıkaramıyor, kenarda lastik bariyerlerin üstünde yere boş boş bakarken yakalıyoruz Schumi'yi. Bizim repliğimiz değişmiyor, seneyeyi bekliyoruz bir kez daha.
1998 Japonya GP
1999 Britanya GP

1999 yılı geliyor, hatırlamak istemediğimiz olaylarla dolu yılın formula 1 adına en önemli günündeyiz. Çok sıcak bir pazar günü tv'de Olips Motorspor adlı program açık, uyduruk bir Vectra Cup yarışı gösteriyorlar, hadi bitsin artık diye hayıflanıyorum. Yarış için zaman bir türlü geçmek bilmiyor diye düşünürken, yayın başlıyor. Sezon sonunda Formula 1'e veda edeceğini açıklayan Damon Hill'i görüyoruz bir süre, ardından grid pozisyonları yansıyor ve ısınma turu sonrası herkes yerinde. Start veriliyor verilmesine ama anında kırmızı bayraklar çıkıyor iki araç gridde kalmış, sinyalizasyonun yetersizliğinden olsa gerek araçlar stowe virajına kadar yarışmaya devam ediyor. Ardından ekrana bir anlık bir görüntü geliyor, bariyerlere doğru giden kırmızı bir araba görüyorum, dakikalarca sağlıklı bir haber bekliyorum diğer herkes gibi. kamera örtünün arkasında neler olduğunu yakalamaya çalışıyor, sonra bir başparmak bize iyiyim işareti yapıyor. Bu sefer şampiyonluk seneye nasılsa gelecektir diyecek bir güç de kalmıyor, en azından ben öyle düşünüyorum. Bir süre sonra kameralar karşısına geçip bütün dünyadaki hayranlarına sesleniyor Schumi merak etmeyin seneye her zamankinden güçlü olacağım, şampiyonluk için her şeyimi vereceğim diyor.
2001 Malezya GP

Seneler geçiyor, 2000'de Monza'da Senna'yla galibiyet sayılarını eşitliyor 21 yıllık hasreti dindiriyor , 2001'de malezya'da son sıraya düştüğü yarışta inanılmaz bir galibiyet alıyor, 2002'de ve 2004'te tüm sezonu domine ediyor, 2003'te San Marino'da annesinin ölümünün ardından piste çıkıp yarışı kazanıyor, 2006'ta Ferrari için son yarışına Brezilya'da çıktığında bütün büyülü anlardan bir seçme sunuyor adet muhteşem geçişler, patlayan lastiğiyle, kaçan şampiyonlukla.

Ne de çok anımda yer almış hayatımın, bir çok ders de vermiş aslında ama sanırım en çok çaba sarf etmekten, pes etmemekten  bahsetmiş. Ben bu yazıya başladığımda haberler hiç de iyi değildi, yazı durdukça ve günler de geçtikçe haberler de kötüleşmeye devam etti ama ben o iyi haberin geleceğine çok inandım, güvendim ona. Beni yanıltmadı da , belki artık bambaşka bir insan olacak ama burda, vazgeçmedi, tıpkı Damon'ın ve Jacques'ın üstüne kapıyı kapatmaya çalıştığı gibi, tıpkı Macaristan'da limitleri zorladığı gibi, tıpkı 21 sene sonra şampiyonluğu Kırmızılara getirdiği gibi, tıpkı son ana kadar zorlamaya devam ettiği Brezilya GP'sinde yaptığı gibi, vazgeçmedi, burada. Efsane, umarım olabildiğince toplarsın kendini, yine kamera karşısına geçip bize umut verecek bir şeyler söylersin. İkinci doğum günün kutlu olsun!
2006 Brezilya GP sonrası

30 Haziran 2014 Pazartesi

Hello World!

Tekrar Merhaba, başladığımız yerden devam edelim. Görsel; internete merhaba yazınca çıkan ilk resim, little big planet'tan.